Yapay Zekâ, geçmişten beri filmlere ve dizilere konu olmuş, son 10 yılda hayatımızda gerçek anlamda popülerlik kazanmış bir konudur. Peki yapay zekâ nedir?
Şu an için kesin bir tanımını yapamayız fakat, insan zekâsını belirli ölçüde taklit etmeye çalışan bir sistem diyebiliriz. Artık günlük hayatımızda da çoğu yerde karşımıza çıkmaktadır. Bankaların sohbet botları, Netflix’in dizi/film öneri sistemi, Google’un görselimizi aratmamızı sağlayan arama motorunu örnek olarak verebiliriz.
Yapay zekâ çok geniş bir kapsama sahiptir ve birçok alt dalı vardır. Yapay zekayı çalışma prensiplerini anlayabilmek için alt dallarını da anlayabilmemiz gerekir.
Yapay Zekanın alt dallarına bakacak olursak,
- Makine Öğrenimi
- Derin Sinir Ağları
- Uzman Sistemler
- Robotik
- Bulanık Mantık
- Doğal Dil İşleme
6 ana alt dalı sayabiliriz.
Makine Öğrenimi:
Yapay zekâ ile çok karıştırılan makine öğrenmesi, aslında yapay zekanın alt dallarından bir tanesidir. Bilgisayarların gerçek hayattaki problemlerimize çözümler sağlamak amacıyla verileri analiz ederek verilerden öğrenen, doğrudan bir yönerge kullanmadan zaman içerisinde doğruluğunu arttıran öğrenme sistemidir.
Makine Öğrenimi ile sağlanan yeterli veri seviyesi sayesinde bilgisayar sistemleri kendi kendilerine öğrenip aksiyon alabilirler. Model algoritmaları, makinelerin geçmiş olaylara dayalı sonuçları tahmin edebileceği şekilde kurulur.
Makine Öğrenimi algoritmaları ve teknikleri, daha sonra tahmin edecek ve gelecekteki sonuçlara göre ayarlanacak olan verilerle bir modelin eğitilmesine yardımcı olur. Web araması, konuşma tanıma ve otomatik araçlar gibi teknoloji keşifleri, Makine Öğreniminin sonuçlarıdır.
Makine Öğrenimi altında da üç ana kategori vardır;
- Denetimli Öğrenme
- Denetimsiz Öğrenme
- Pekiştirmeli Öğrenme
Derin Sinir Ağları:
Sinir Ağı, bilgisayar sistemlerinin ve makinelerin görevleri yerine getirmesine yardımcı olmak için bilişsel bilimi birleştirmek için Nöroloji kullanımıyla ilişkili bir Yapay Zekâ dalıdır. Karmaşık problemleri çözmek için yapay beyin nöronlarının kullanılmasını içerdiğinden “Derin Öğrenme ” olarak bilinir .
Sinir Ağı, makinelerin insan beyninin nasıl çalıştığını işlemesine yardımcı olur. Yapay zekanın bu dalı, gerçek dünya problemlerini çözmek için matematiksel işlevlerin ve istatistiksel tekniklerin uygulanmasını da içerir. Risk analizi, pazar araştırması, dolandırıcılık tespiti, tahmin, borsa tahmini gibi alanlarda kullanılmaktadır.
Bulanık Mantık:
Yapay zekanın bu dalı, hipotezin doğru olma derecesini analiz ederek belirsiz bilgileri değiştirme ve temsil etme tekniğidir. Bulanık Mantık, belirsizliklerle karşı karşıya kalındığında belirli bir düzeyde akıl yürütme esnekliği sunmaya yardımcı olur.
Bu biraz karmaşık gelebilir, ancak bu, bir kavramın bir dereceye kadar doğruluk gösterip göstermediğini belirlemek için standart mantığı kullanma durumudur. Örneğin, bir kavram DOĞRU ise standart mantık 1.0 ve bir kavram YANLIŞ ise 0.0’dır. Bununla birlikte, bir kavramın kısmen doğru veya kısmen yanlış olabileceği durumlar vardır.
Uzman Sistemler:
Uzman Sistemler, bir insanın karar verme yeteneğini öğrenen ve taklit eden bir Yapay Zeka (AI tabanlı) sistemidir.
Uzman sistemler, karmaşık sorunları çözmek için geleneksel programlamayı kullanmaz, bunun yerine böyle bir amaca ulaşmak için mantıksal gösterimleri kullanır.
Esas olarak tıp alanında tıbbi tesisleri işletmek ve virüs enfeksiyonlarını tespit etmek için kullanılır. Bankacılık sektöründe de kredi ve yatırım analizi için kullanılmaktadır.
Robotik:
Robotların tasarımına ve geliştirilmesine odaklanan çok ilginç bir Yapay Zekâ dalıdır. Robotik hem bilim hem de mühendislik tekniklerini birleştirerek robotların tasarımı, inşası ve işletilmesi ile ilgilenir.
Robotları dağıtmanın amacı, insanlara sıkıcı ve hantal görevlerde yardımcı olmaktır. Bu görevler, bilgisayar sistemlerinin kontrolünü, bilgi dönüşümünü ve otomobil üretimini içerir. NASA tarafından uzayda ağır nesneleri hareket ettirmek için kullanılır.
Bulanık Mantık, otomatik vites kutularında ve tıpta karar vermede kullanılır.
Doğal Dil İşleme:
Dilimizi anlamayan biriyle iletişim kurmak çok zor olabilir ve aynı şey bir bilgisayar sistemiyle iletişim kurmaya çalışan insanlar için de söylenebilir. Bir bilgisayar, yalnızca ikili sayıların dilini anladığı için sözcükleri yorumlamayı zor bulacaktır. Bu zorluk, bilgisayar biliminde Doğal Dil İşlemenin gelişmesine yol açmıştır.
Bu basitçe, temel insan etkileşimlerini anlamak için bilgisayar sistemleri ve makineler yapma sürecidir. Bu işlem, insan sesini etkileşimden alan ve kolayca okunup anlaşılabilmesi için metin formatına dönüştüren bir makineyi içerir. Bu metinler daha sonra bilgisayar sistemi tarafından insanın niyetini anlamasını sağlayacak bileşenlere dönüştürülür.
Yapay Zekanın ne olduğunu anlatmaya çalıştım, fakat yapay zekâ ne değildir? Ondan bahsedelim.
Yapay Zekâ Otomasyon Değildir.
Yapay Zekâ ile ilgili en yaygın yanılgı, onun otomasyonla eş anlamlı olduğudur. Aslında, yapay zekâ ve otomasyon arasındaki tek paylaşılan unsur, verilere olan güvenleri ve kolaylık sağlama hedefleridir. Yapay Zekayı bu ortak noktaların ötesinde otomasyona benzetmek, bir AI sisteminin daha büyük zarafetini görmezden gelmektir. Otomatik sistemlerin monoton, tekrarlayan görevleri yürütmek için manuel olarak yapılandırılması gerekirken, yapay zekâ sistemleri işlenecek verileri olduğunda bağımsız olarak uyarlanabilir, yani sürekli izleme olmadan ilerledikçe öğrenirler. AI, otomasyonun yönlerinden yararlanır, ancak insan davranışını taklit ederek kendi başına karar vermeyi öğrenerek görevlerin basit bir şekilde yürütülmesinin ötesine geçer.
Yapay Zekâ, tamamen insandan bağımsız değildir.
Şu an için yapay zekanın yapabileceklerinin çerçevesi insanlar tarafından belirlenmektedir. Dolayısıyla kendi adına karar vermesi ve hedefler belirlemesi mümkün değildir. Kötü veya iyi olarak kullanımı yine insanların elindedir.
Kendisine verilen problemleri çözer ve çözmek için de yine insanların belirlediği kurallar çerçevesinde yapar. Ancak bilinç, duygu ve empati yetenekleri yoktur. Bunun için öz farkındalık gerekmektedir. Bu henüz gerçekliği olan bir durum değildir.
Yapay zekâ dünyayı fethedemez.
Henüüz. 😈 İnsanlar işlerini daha etkili robotlara ve yapay zekâ süreçlerine kaptırmaktan endişe duyarlar. Ancak, İnsanlar tekerlek icat edildiğinde, ilk fabrikalar geldiğinde, montaj hatları kurulduğunda ve bilgisayarlar ilk geldiğinde aynı şey için endişeleniyorlardı. Sonuçlar her seferinde daha fazla zenginlik ve daha fazla iş olmuştur.